Sözlü geleneğin bir ürünü olan türküler; Türk toplumunun acılarının, sevinçlerinin, hasretlerinin, ayrılıklarının sözü ve sözcüsü olmuştur. Tarih boyunca bu sözlü üretim, toplumun hayat görüşünün aynası işlevini görmüştür. Bununla birlikte türküler, toplumun dil kullanımının da en yalın hâliyle gözler önüne serildiği eşsiz ürünlerdir. Aynı zamanda bu alan, bilimsel açıdan türkülerin en az ele alındığı ve ihmal edildiği alandır.
Eksikliği bir açıdan gidermek amacıyla hazırlanan çalışmada, Anadolu coğrafyasında türkü derlemeleri yapan bilim insanı Merdan GÜVEN’in “On Bin Yılın Türküsü” ve “Kırık Sazın Türküsü” adlı eserlerinden seçilen elli (50) adet hikâyeli türkü, konu çeşitliliği göz önünde bulundurularak ayıklanmıştır. Seçilen hikâyeli türküler “Ad Soylu Sözcükler”, “Fiil Soylu Sözcükler”, “Sözcük Grupları” ve “Konularına Göre Adlar” olmak üzere dört bölüme ayrılmış, “Ad Soylu Sözcükler” bölümüne atasözleri, deyimler ve yabancı sözcükler de dâhil edilmiştir. Çalışmada türkü metinlerinin zengin kültürel birikimini ve söz varlığını ortaya koymak amaçlanmıştır.
Bu makalede, söz konusu amaç ve yöntemler doğrultusunda hazırlanmış olan tez çalışmasıyla elde edilen bulguların ayrıntılı olarak değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Edinen bilgiler tarama ve örnekleme yöntemi ile değerlendirilmiş; bulgular tablo ve grafiklerle desteklenmiştir.
Hikâyeli türkü, türkü, söz varlığı, kültür, dil.